24 Şubat 2010 Çarşamba

AKLANMAK YETERLİ Mİ ?

Sözüme, tutuklanan insanların yakınlarına geçmiş olsun, diyerek başlamak istiyorum. Kimse benim başıma gelmez, diye düşünmesin, Tutuklanmamak sizin elinizde değildir. Bugün için normal olan bir davranış yarın soruşturma konusu yapılabilir, bunları yaşadım. Yatanlar değil, çoluk çocuk aile bireyleri çok etkileniyor. Beni de örgütten saymasınlar, diye geçmiş olsun demeye gelemeyen komşular bile vardır.

Yargı deyince askeri mahkeme aklıma gelir. Askeri mahkeme için Devrek Alayında yüzbaşı, askeri yargıya güvenmemi söylemişti.

13.11.1980 tarihinde gözetim altına alındık, 16 Eylül 1981 tarihinde beraat ettik.
Suç: Komünizmi tesis için gizli cemiyet kurmak, cemiyetin propagandasını yapmak ve bu tür cemiyete üye olmak. Deliller: Yayınlar, tanık ifadeleri...

Tutukluluğuma itiraz ediyorum, red geliyor. Red yazısına da itiraz ediyorum, yine red geliyor. Reddin reddinin reddine, diye uzatıyorum, cevap kesiliyor. Yargıda müthiş sabır, kızmıyorlar. Haberim yok, aleyhimizde kırktan fazla tanık ifadesi varmış. Bunların Çaycuma'da talimatla ifadesi alınmış,ikisini Gölcük'te huzurda dinlediler, ikisi için daha önce sendika seçimlerine girip seçim kaybettikleri, kongre iptal davası açtıkları, sendika yönetimine karşı olduklarından, tanıklıkları kabul edilmemiş... Savcı diye ben buna derim. Bizim suçumuzu kanıtlamak için gayret gösterirken bizim lehimizde olan suçsuzluğumuzu gösterecek tüm bilgilere ulaşmış, mahkemeye sunmuş. O zaman anladım ki savcılar sanık lehine de delil toplarmış.

1 yorum:

  1. Askeri savcıları, bugünün, gittikçe daha fazla siyasallaştırılan savcılarıyla karşılaştırmak mümkün değil.

    Bugünkü Vatan gazetesi,Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in konuşmasını yayınladığı haberin başlığını "Bağımsız yargı kötü sonuçlar doğurabilir" diye düzenlemiş.

    Konuşmasının başlıkta özetlenmesinde kelime oyunu var ama, ne kadarı kelime oyunu?

    YanıtlaSil